Kadın doğumunda SVF’nin kullanım alanları

SVF Nedir?
Stromal Vasküler Fraksiyon yani bir diğer adıyla SVF, çeşitli işlemlerle bireyin yağ dokusundan elde edilen kök hücre ve çeşitli büyüme faktörlerince zengin dokudur.
Bu özellikleri sayesinde günümüzde rejeneratif tıp alanında çokça kullanılmaktadır.
Kullanım alanlarından biri de kadın doğumdur.

Bu yazıyı PDF dosyası olarak indirip okuyabilirsiniz.

Kadın doğumda SVF’nin kullanım alanları şunlardır:

1. Yumurtalık Rezervinin İyileştirilmesi
SVF tedavisi, düşük yumurtalık rezervi olan kadınlarda yumurtalık fonksiyonlarını iyileştirmek için araştırılmaktadır. Özellikle menopoz öncesi dönemde veya yumurtalık yetmezliği olan kadınlarda, SVF’nin yumurtalıkları canlandırma potansiyeline sahip olduğu düşünülmektedir.

2. Yumurtalık Yetmezliği
Prematür over yetmezliği (erken yumurtalık yetmezliği) tedavisinde SVF’nin olumlu sonuçlar verebileceği araştırılmaktadır. SVF’nin kök hücre içeriği, yumurtalık dokusunda rejenerasyonu teşvik ederek, yumurta üretimini ve hormonal dengeleri iyileştirebilir.

3. Endometrial Rejenerasyon
İnce endometriyum (rahim iç zarı) sorunu olan kadınlarda, özellikle tüp bebek tedavisi görenlerde, SVF tedavisi rahim iç zarının kalınlaşmasını ve gebelik şansını artırmak amacıyla kullanılabilir. SVF, endometrial dokuyu yenileyebilir ve embriyonun tutunmasını kolaylaştırabilir.

4. Vajinal Yenilenme ve Rejeneratif Tedaviler
Vajinal atrofi, kuruluk ve diğer vajinal sorunlar yaşayan kadınlarda, SVF tedavisi vajinal dokuyu yenileyebilir. Özellikle menopoz sonrası dönemde olan kadınlarda, SVF tedavisinin cinsel sağlık üzerindeki olumlu etkileri araştırılmaktadır.

5.Doğum Sonrası Hasarların Tedavisi
Doğum sonrası vajinal doku hasarı veya pelvik bölge travmaları olan kadınlarda, SVF tedavisi doku yenilenmesini ve iyileşmesini hızlandırabilir. Bu da doğum sonrası iyileşme sürecini hızlandırarak, yaşam kalitesini artırabilir.

6. Pelvik Ağrı Sendromları
Kronik pelvik ağrı sendromu gibi rahatsızlıkların tedavisinde SVF’nin antienflamatuar ve doku iyileştirici özelliklerinden yararlanılabilir.

7.Polikistik Over Sendromu (PCOS)
PCOS tedavisinde SVF, metabolik düzensizliklerin düzenlenmesine ve yumurtalık fonksiyonlarının iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Ancak bu alandaki çalışmalar halen erken aşamadadır.

Sonuçlar ve Araştırmalar
Kadın doğum alanında SVF’nin kullanımı, rejeneratif tıbbın potansiyelini ortaya koyan heyecan verici bir gelişmedir, ancak her hasta için uygun olup olmadığı doktor tarafından dikkatlice değerlendirilmelidir.

Hücresel Tedaviler

Hücresel rejeneratif tedaviler, canlı doku ve organların bozulmuş işlevlerini geri kazandırmak için hastaya nakledilen hücreleri kullanmayı amaçlamaktadır.

Hücresel tedavilerin, özellikle de kök hücre temelli tedavilerin, henüz geleneksel ilaçlarla tedavi edilemeyen durumlar için temel bir tedavi seçeneği sağlayabileceğine dair büyük umutlar vardır.

Mezenkimal Kök Hücre

MKH’ler bulundukları ortama göre belirli hücre tiplerine dönüşebilirler. Diğer hücrelerden farkı ise çeşitli hücrelere dönüşebilmeleri ve zengin büyüme faktörlerine sahip olmalarıdır. Bu özellikleri sayesinde uygulama yapılan bölgede rejeneratif etki gösterirler

İnsan MKH’leri için en yaygın ve en uzun süredir kullanılan yetişkin kaynak dokular kemik iliği ve yağ dokusu stromal vasküler fraksiyonudur (SVF). Olgun erişkin dokular düzenli olarak bakım yapar ve yarı ömürleri, saatlerden günlere veya aylardan yıllara ve nadir durumlarda on yıllara kadar olan hücreleri yeniler, örneğin hücre yarı ömrü ~50 yıl mertebesinde olan beyin nöronları, kondrositler ve kardiyomiyositler. Bir doku travma veya hastalık nedeniyle hasar gördüğünde, bu rejeneratif onarım süreçleri hızlanabilir ancak bu kapasite yaşla birlikte azalır ve her doku biraz farklı şekilde yaşlanır. Bu nedenle MKH tedavileri endikasyona spesifik şekilde etkili yöntemlerdir.

Bu yazıyı PDF dosyası olarak indirip okuyabilirsiniz.

Eksozom

MKH temelli bu veziküller, hücreler arası iletişim, hücre farklılaşması ve çoğalması, anjiyogenez (damar oluşumu), stres tepkisi ve bağışıklık sinyali dahil olmak üzere çok çeşitli hücresel işlevlere yardımcı olmak için hemen hemen tüm hücre tipleri tarafından salgılanır. Taşıdıkları zengin içerikleri sayesinde hedef hücrelere mesaj iletimi ve rejenerasyonun oluşmasını sağlarlar.

Biyouyumluluk, kararlılık, düşük toksisite ve moleküler kargoların etkili değişimi gibi ekzosomların olumlu biyolojik özellikleri, ekzosomları doku mühendisliği ve rejeneratif tıp için başlıca adaylar haline getirir. Ekzosomların işlevlerini ve moleküler yüklerini keşfetmek, doku rejenerasyon terapilerini kolaylaştırabilir. Bu küçük harika veziküllerin gen dağıtımına, hastalık teşhisine, hücre içi iletişime, ilaç dağıtımına ve biyobelirteç odaklı tedavilere yardımcı olma konusundaki büyük potansiyeli giderek araştırmacıların dikkatini çekmektedir. Aynı zamanda invaziv prosedürler veya cerrahi gerektiren geleneksel tedavilere invaziv olmayan bir alternatif sunar. İnvaziv olmayan ekzosom tedavisi yolları arasında intravenöz yol, subkutan yol, intramüsküler yol ve aerosol spreyleri bulunur.

Ekzosomlar, idrar, kan, serum, anne sütü, amniyon sıvısı, beyin-omurilik sıvısı, kötü huylu asit, tükürük, safra ve lenf gibi sıvılar da dahil olmak üzere hem sağlıklı hem de hastalıklı durumlarda hemen hemen tüm vücut sıvılarında tespit edilmiştir. Fakat en rejeneratif tedavilerde en çok tercih edilen ve güvenilir olan eksozom; göbek kordonu içerisinde bulunan wharton jelinden izole edilen eksozomlardır. Bu eksozomlar henüz herhangi bir toksisiteye maruz kalmamış sıfır yaşında ve içerikleri oldukça zengindir. Ekzosomlar, ana hücrelerinin özelliklerini miras alırlar; bu nedenle, kök hücreden türetilen ekzosomlar, rejeneratif tıp uygulamaları için özellikle ilgi çekicidir. Ekzosomlar kök hücreler gibi kendi kendini çoğaltmaz, bu da kök hücre naklinden sonra tümör büyümesi riskiyle ilgili endişeleri azaltır. Ekzosomlar uzun süreler boyunca dondurulmuş olarak saklanabilir.

Kondroblast / Kondromembran

Kondroblast hücreleri, kıkırdak dokunun hücre dışı maddesini (ekstrasellüler matriks) sentezleyerek kıkırdak yapıyı oluşturur. Erişkin bireylerin eklem kıkırdaklarında bulunan çoğalma, bölünme ve tamir etme yetenekleri sınırlıdır. Otolog Kondroblast uygulaması bu konuda oldukça etkili bir çözümdür.

Uzman hekim tarafından hastanın sağlıklı kıkırdak dokusundan kıkırdak biyopsisi alınır. Bu dokudan, laboratuvar ortamında üst düzey kalite ve güvenlik koşulları altında Kondroblast üretilir. İzolasyonu gerçekleştirilen Kondroblastlar çoğaltılarak kullanıma hazır hale getirilir.

Kondromembran ise kondroblast hücrelerinin hasarlı bölgeye uygulanabilmesi için ameliyat ile yerleştirmek üzere tip2 kollajen veya benzeri bir yapıya sahip membrana emdirilerek kullanıma hazır hale getirilmiş nihai üründür.

 

 

 

Kondroblast Nedir?

Kıkırdak dokusu, eklem sağlığımız için hayati bir rol oynar. Ancak, bu dokunun onarımı ve yenilenmesi sınırlıdır. Bu noktada kondroblastlar devreye girer. Peki, kondroblastlar nedir ve kıkırdak sağlığımız için neden bu kadar önemlidir? İşte kondroblastlar hakkında bilmeniz gerekenler.

Kondromembran: Kıkırdak ve Tendon Tedavisinde Yenilikçi Bir Yaklaşım

Kıkırdak ve tendon hasarları, yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Modern tıpta bu tür hasarların onarımı için çeşitli yöntemler geliştirilmiş olup, kondromembran tedavisi de bu yenilikçi yaklaşımlardan biridir. Kondromembran, özellikle kıkırdak dokusunun onarılmasında etkili sonuçlar sunar. Peki, kondromembran nedir ve nasıl kullanılır? İşte bu soruların cevapları.

EKSOZOM NEDİR?

Eksozomlar tüm hücreler tarafından salgılanan ve asıl görevi hücreler arası haberleşmeyi sağlamak olan 150 nm’den küçük veziküllerdir. Köken aldıkları hücrenin moleküler bilgisini hedef hücreye taşırlar.

MEZENKİMAL KÖK HÜCRE KAYNAKLI EKSOZOMLAR

Kök hücreler çeşitli hücre tiplerine dönüşebilen ana hücrelerdir.
Embriyonik kök hücreler ve Embriyonik olmayan kök hücreler olmak üzere iki ana gruba ayrılmaktadırlar. Diğer hücrelere farklılaşma yetenekleri dokuya göre değişmekte olup bu yeteneklerine göre çeşitli alt sınıflara ayrılırlar.